30 Mart 2008 Pazar

Fava

Muhteşem bir lezzet daha... Alicaaaaannn, cancanım kulakların çınlasın : fafa ::))
Meze olarak da tüketilen favayı ya seversiniz ya da sevmezsiniz. Böyle bir yemektir. Belki vardır, ancak olsa yerim ama aramam diyeni görmedim, duymadım. Ben hep sevenlerdenim :) Sık pişerdi evimizde, özel misafirler olduğunda soframızı süslerdi. Annemin tarifini yazıyorum size.

Malzemeler:
2 su bardağı kuru bakla
1/2 su bardağı zeytinyağı
2 adet orta boy kuru soğan
1 tatlı kaşığı toz şeker
3 bardak su
1 limon
Dereotu
Tuz/Vegeta

Yapılışı:
Bu yemeğin hazırlığı biraz uzun sürüyor ama değiyor. Kuru baklayı bir gece önceden ıslatmalısınız. Daha önce yazmıştım, baklagiller bazı bünyeleri zorlar :) Önüne geçmek için ıslatırken içerisine birkaç adet top karabiber atıyorum, biraz da karbonat ekliyorum. Böylece gaz üretme riskini sıfırlıyorum. Kuru baklayı biraz büyük bir tencerede ıslatırsanız iyi olur, kuru fasulyeden daha fazla kabarıyor çünkü.
Bir gece önceden ıslatılmış kuru baklanın suyu dökülür, içerisindeki top karabiberler çıkartılır ve bir kez daha sudan geçirilir. Soğanlar ince doğranır veya rondo'dan geçirilir. Dereotu yıkanır ve ince kıyılır.
Büyükçe bir tencereye zeytinyağı konur, ısınınca soğan eklenir ve biraz döndürülür. Islatılmış kuru bakla, şeker, limon suyu, tuz/vegeta ve 3 bardak su eklenir. Yaklaşık 1 saat kadar orta harlı ateşte pişirilir. Sürenin sonunda baklalar yumuşamamışsa biraz daha su eklenerek kaynatmaya devam edilir. İyice yumuşayınca el blender'ı ile ezilir, dereotu eklenir ve karıştırılır.
Derin bir kaba biraz zeytinyağı konur ve çevrilerek yağ dağıtılır. Ezilmiş ve dereotu eklenmiş bakla bu kaba yavaşca dökülür. Ilınınca buzdolabına alınır ve en az 2 saat bekletilir.

Servis Önerisi:
Favanın en güzel sunumu, baklava dilimi halinde kesilerek yapılandır. Ancak siz dilediğiniz biçimde kesebilirsiniz. Yine servis öncesi üzerine biraz zeytinyağı gezdirip biraz da ince kıyılmış dereotu eklerseniz görüntü süper olur.

Afiyet olsun !

Zeytinyağlı Havuç

Mevsimim geldi :) Bol bol zeytinyağlı yemek pişirmeye ve yemeye başlarım artık. Nedense Nisan ayı geldiğinde hep böyle olur bende. Vardır bir hikmeti :)
Havuç içeren her yemeği çok seviyorum. Sıcak, soğuk, salata, kek... Tadı çok hoşuma gidiyor. Şekerli bir sebze olduğunu biliyorum, az tüketmeye çalışıyorum ama çok güzel naapim :) Geçenlerde kek yapmıştım Gözde'cim için biliyorsunuz. İki dilimini kendime ayırmıştım tat testi için :)
Şimdi yazacağım tarif yıllar önce tembellik sonucu ortaya çıktı aslında. Amacım zeytinyağlı pırasa pişirmekti. Dikilitaş'ta oturuyordum o zamanlar. Beşiktaş-Ihlamur'da meşhur cumartesi pazarı kurulur bilirsiniz, eskiden dipteki bölümde köylü pazarı denen ksım da olurdu. Taze otlar, sebzeler, yumurtalar, güzel peynirler getirirlerdi. Hep onlardan alışveriş yapardım.
Yakın olmasına rağmen o kadar üşendim ki o gün pırasa almak için gitmeye. Aklıma da koymuşum yapacağım diye. Evde havuç vardı, birşey pişirdim işte :)

Malzemeler:
1 kg havuç
1 kahve fincanı pirinç
1 orta boy soğan
Dereotu
Tuz/Vegeta
Zeytinyağı
1 bardak su

Yapılışı:
Yine tüm malzemeleri hazırlamanızı öneriyorum. Havuçların kabukları soyulur, soğan incecik doğranır veya rondo'dan geçirilir. Dereotu yıkanır, kurulanır ve ince kıyılır. Tencereye önce zeytinyağı ile birlikte soğan konur ve pembeleştirilir. Verev doğranmış havuçlar eklenir ve biraz yumuşayıncaya kadar birlikte sotelenir. Daha sonra su, tuz/vegeta eklenir. Havuçlar yumuşayınca pirinç eklenir, 15 dakika kadar orta harlı ateşte pişirilir. Ocaktan alınır ve tencerede ılınınca dereotu eklenir.

Servis Önerisi:
Her zamanki gibi yemeği tabağa alınca üzerine biraz zeytinyağı gezdirin. Hem yemeğin tadı daha çok ortaya çıkıyor hem de pırıl pırıl bir görüntüsü oluyor.

Afiyet olsun!

Zeytinyağlı Taze Bakla

Zeytinyağlı yemekleri çok severim. Taze bakla ise listemin başlarında yer alır. İç bakla daha çok tüketiliyor gördüğüm ve duyduğum kadarı ile, ancak taze baklanın o güzel dokusu da ayrıdır bence.
Çok sevdiğim, konuşamadığım ve/veya göremediğim zamanlarda gerçekten rahatsız olduğum bir dostum var : Charlie, yani Şenol. Onun kadar muhteşem yemek yapan bir insan daha yok... Annemden sonra :) Ortaköy'de " Meddah " isimli orijinal hediyelik eşyalar ve takılar yer alan bir dükkanı var Şenol'un. Cadde üzerindeki sinegogun arka duvarının orada. Yolunuz düşerse mutlaka uğrayın, takıları da kendi yapıyor. Aynı yemekleri gibi, çok güzeller...
Geçen hafta Cumartesi günü ona taze bakla pişirdim, çok sever. Ancak bir türlü teslim edemedim. Hafta arası götürecektim, ofisten hep geç çıktım. İçime dert oldu, bugün yeniden pişirip teslim edeceğim :) Candostuma bir haftalık yemek götürecek değilim ya, umarım beğenir. Diğeri ne mi oldu? Tabii ki ben yedim :)
Gelelim tarife:

Malzemeler:
1 - 1,5 kg taze bakla
Limon
Dereotu
1 çay kaşığı tuz/vegeta
1 çay kaşığı toz şeker
1 iri boy kuru soğan
1 çorba kaşığı un
1+1/2 bardak su
Zeytinyağı

Yapılışı:
Baklayı ayıklamadan önce diğer hazırlıkları bitirmenizi öneriyorum. Önce limonlu ve tuzlu su hazırlayın, ayıkladığınız baklaların beklerken kararmaması için... Daha sonra ayrı bir kapta 1 çorba kaşığı limon suyu, tuz/vegeta, toz şeker ve 1 çorba kaşığı unu 1+1/2 bardak su ile iyice karıştırıp bir sos hazırlayın. Dereotunu yıkayıp, kurulayın ve incecik kıyın. Soğanı incecik doğrayın veya rondo'dan geçirin. Tüm ön hazırlıklar tamamlanmış oldu böylece.
Baklaları doğrayın, daha önce hazırladığınız limonlu-tuzlu suya atın. Bu suda iyice yıkayın ve sonra bir kez daha su ile durulayın. Pişireceğiniz tencereye bir kat bakla bir kat doğranmış soğan ekleyin, malzemeler bitene kadar bu şekilde devam edin. En üste yine daha önce hazırladığınız unlu sosu tekrar karıştırarak dökün, zeytinyağı ekleyin. Tencerenizin iç ebadına uygun bir tabağı iç kapak olarak koyun. Tencerenin kapağını kapatın ve orta-kısık arası ateşte pişirin. İnce kıydığınız dereotunu yemek piştikten ve biraz ılındıktan sonra ekleyin.
Önemli : Yemek pişene kadar kapağı kesinlikle açmayın, açarsanız baklalar anında kararıyor.
Bir ipucu : Kapağı cam bir tencere ve iç kapak olarak da cam bir tabak kullanıyorum. Böylece pişme aşamasını takip etmem kolay oluyor.

Servis Önerisi:
Taze bakla sarımsaklı yoğurt ile yenir, çok da güzel olur. Sunacağınız tabağa yemeği koyduktan sonra az miktar zeytinyağını üzerine gezdirin böylece lezzeti daha da artar.

Afiyet olsun!

22 Mart 2008 Cumartesi

Havuçlu Kek

Yeni midi fırınımı denemek için yaptığım ilk şeyin havuçlu kek olduğunu yazmıştım önceden. Bir başka nedeni de şu: Çok çok sevdiğim dostum,beni en çok güldüren insanlardan bir olan Gözde (Kösssdeeee!)sağlık problemleri nedeni ile işten ayrıldı, ofisteki son gününde ona çok sevdiği bu keki hediye etmek istedim.
Daha önce ofisimiz Ortaköy'deydi. Birkaç aydır Kanyon'a yakın bir binadayız. Gözde'cim kahveyi çok sever, Ortaköy'den sonra Kanyon'daki Starbucks'ta da müdavim kurdelesi aldı. Tabii ki en çok havuçlu kek tüketen kişi ünvanını da unutmamak lazım:))
Kekin tarifi yine Fatoş Yağcı'nın Çaya Davet kitabından... Çok güzel oldu, teşekkürler Fatoş Hanım. Sizden özür diliyorum, ama bir iki ekleme yaptım. Büyük tepside pişirdiğim için kabartma tozunu yarım ölçü daha fazla kullandım. Sanırım kullandığımdan undan hamur biraz fazla katı oldu, bu yüzden birazcık süt ekledim. Fırınımı ilk kez kullandığım için yazılı olan sıcaklık ve süre az geldi. Dereceyi 170'e alıp 15-20 dakika daha pişirdim, oldu bu sefer :)
Orjinal tarif aşağıdaki gibidir.

Malzemeler:
4 bütün yumurta (Oda sıcaklığında)
2 su bardağı toz şeker
2 su bardağı rendelenmiş havuç
1 su bardağı sıvı yağ
1 paket kabartma tozu
3 su bardağı un
1 çorba kaşığı tarçın
1 su bardağı çekilmiş ceviz (Cevizim yoktu, yerine badem kullandım)

Üzeri için:
1 çorba kaşığı pudra şekeri (Kullanmadım)

Yapılışı:
Fırın 150 derecede ısıtılır. Kullanılacak kalıp yağlanır ve unlanır. Yumurtalar, toz şeker ile birlikte krema kıvamına gelene kadar çırpılır. Sıvı yağ ve tarçın eklenerek çırpılmaya devam edilir. Un ve kabartma tozu elenerek karışıma eklenir. Hamura en son rendelenmiş havuç ve ceviz eklenir, karıştırılır. Hazırlanan kek harcı yağlanıp, unlanmış kalıba dökülür ve önceden ısıtılmış fırında 45-50 dakika pişirilir.

Servis Önerisi:
Fatoş Hanım'ın yazdığı gibi kek soğuduktan sonra üzerine pudra şekeri serpip servis edebilirsiniz veya çikolata-severseniz pudra şekeri yerine üzerine çikolata sosu dökebilirsiniz. Tabağa koyduğunuz kek dilimi yanına krem şanti ile labne karıştırılarak yapılan krema ekleyebilirsiniz veya bir top vanilyalı dondurma ile de servis edebilirsiniz. Güzel bir kahve eşliğinde " hmmmmm " layarak tüketebilirsiniz :)

Afiyet olsun !

Rafaello Tarifi

Bu şekerlemenin tarifini bulduğum için çok sevinmiştim, hatırlarsınız :) Hemen gereken malzemeleri toparladım ve yaptım... Müthiş :) Benzedi tadı. Yarın götüreceğim, kardeşime sürpriz olacak. Sonradan aklıma geldi, bir daha ki sefere içerisine erimiş beyaz çikolata katmayı düşünüyorum, sanırım daha da benzeyecek tadı o zaman.
Biz bu şekerlemeyi Lüksemburg'da keşfettik. 90'lı yılların başında babamızın işi dolayısı ile bir süre orada yaşadık. " Cactus " isimli bir market zinciri vardı, aynı Migros gibi. Olağan alışverişimizi yaparken rastladık, büyük paketleri de var üçlü paketleri de. Denemek için üçlü paketten aldık. Eve gelmeden bitirdi kardeşim :) Sonra tabii ki büyük kutulardan aldık, hindistancevizli müthiş bir tat.
Aynı firmanın diğer ürünü olan Ferrero Rocher'i de keşfettik. Kısacası zararlı ne varsa hepsini bulduk :) Ülkemizde de var artık. Büyük marketlerde bulabilirsiniz.
" inthekitchen.blogcu.com " web sayfasından aldım tarifi, hemen aktarıyorum :

Malzemeler:
3-4 su bardağı hindistan cevizi
1 su bardağı süt tozu (Yerine Nestle'nin kahve kremasını kullandım)
3/4 su bardağı toz şeker (Yerine aynı ölçüde pudra şekeri kullandım)
200 ml krema
Fındık
Ekstra hindistan cevizi

Yapılışı:
Pişirilmeyeceği için toz şeker erimez belki düşüncesi ile pudra şekeri kullanmayı tercih ettim, siz toz şeker ile deneyebilirsiniz.
Karıştırma kabına hindistan cevizi, kahve kreması, pudra şekeri konur ve karıştırılır. Üzerine kremanın tamamı boşaltılır ve yoğurulur (5 dakika içinde toparlanıyor). Hamur bütünleşince istenilen miktar ele alınır, ortasına fındık konur ve avuç içinde yuvarlanır. Ayrı bir kaba konan hindistan cevizine bulanır ve küçük kağıt kaplara konur.

Afiyet olsun!

Rafaello

Bu nedir diyeceksiniz: Tek kelime ile muhteşem birşey. Bir çeşit şekerleme, hindistancevizli. Tarifini buldum, kardeşim Türker çok sevinecek :)) Deneyeceğim bugün ve size sonucu yazacağım. Tarifini de tabii..

Türkeeerrrr buldum tarifi !!!! Çok heyecanlıyııımm, çoookkk :)

Ispanaklı Kek

Sonunda on küsur senelik mini fırınım beni bıraktı :( Neler neler yaptık beraber, bilindikler, yeni tarifler, uydurmalar :) Davetlerimde yüzümü kara çıkarmadığı için çok teşekkürler.
Artık yeni bir fırınım var, bu sefer midi fırın... turbo.. Luxell marka... çok memnun kaldım, midi fırın almak isteyenlere tavsiye ediyorum. İlk denemeyi havuçlu kek ile yaptım, tarifte verilen süreden biraz daha uzun tutmam gerekti. Zamanla birbirimize alışacağız. Kek güzel oldu ama :) Tarifi daha sonra yazacağım.
Şimdi vereceğim tarif, Sofra Dergisi'nde yemek danışmanlığı yapan Fatoş Yağcı'nın " Çaya Davet Büyük-küçük tüm misafirleriniz için " isimli kitabından.
Bir sağlık problemi ile ilgili tetkikler yapılırken bekleme süresini daralmadan atlatabilmek için tıp merkezinin yakınındaki Migros'a kitap bakmaya gittim ! Beğendiğim bir kitabı aldım tam kasaya doğru gidecekken bu kitabı gördüm, ayaküstü inceledim. Hoşuma gitti onu da aldım. Beklerken,ders çalışır gibi okudum. Almanızı öneririm, güzel tarifler var. Dediğim gibi Migros'lardan edinebilirsiniz (Ben Şişli Migros'tan aldım).
Kitaptan denediğim ilk tarif, ıspanaklı kek tarifi... Çok güzel oldu. Ofise götürdüm, tarifi isteyen arkadaşlarım oldu. Orjinal tarifi yazıyorum (Bazıları evde olmadığı için kullanmadım, yerine eklemeler yaptım. Neler olduğunu yapılış aşamasından önce yazacağım).

Malzemeler:
500 gr. ıspanak
3 bütün yumurta
1 su bardağı un
1 su bardağı rendelenmiş az yağlı beyaz peynir
1 çay bardağı sıvı yağ
2 çorba kaşığı yoğurt
2 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1/2 su bardağı çekirdeği çıkartılıp doğranmış zeytin
5 adet kurutulmuş domates
Tuz/Vegeta


Özel Not: Evde kurutulmuş domatesim yoktu, yerine bir miktar pul biber koydum. Ayrıca yoğurt içeren tariflerde kabartma tozu ile birlikte biraz da karbonat kullanılırsa daha iyi sonuç alındığını okumuştum ve daha önce başka bir tarifte denemiştim. Sonuç gerçekten de iyiydi. Bu nedenle karışıma 1 çay kaşığı kadar karbonat ekledim. Evde lor peynirim vardı, onu kullandım. Yeterli ıspanak yoktu, maydanoz ve dereotu da ekledim. Tarifte zeytin olduğu için tuz/vegeta az kullandım. Kuru domates kullanacaksanız, 5 dakika kadar sıcak suyun içinde bekletip yumuşamasını sağlamanızı öneririm. Tabii ki tüm malzemelerin oda sıcaklığında olması gerektiği unutulmamalı... Farklı bir kek yapmışsın diyorsunuz, duyuyorum :)) Ama dedim değil mi orjinal tarifi yazıyorum size diye...Evde olanları değerlendirdim vallahi..

Yapılışı:
Ispanakların yaprak kısımları ayrılır, yıkanır ve suyu iyice süzdürülür ve ince doğranır (Karışıma eklemeden önce kağıt havlu arasında tekrar bastırarak kalan nemi de aldım). Fırın 170 dereceye ayarlanır ve ısıtılır. Kullanılacak kalıp yağlanır. Karıştırma kabında yumurta, sıvıyağ ve yoğurt karıştırılır. Rendelenmiş beyaz peynir, tuz/vegeta, zeytinler, küçük doğranmış kuru domates, ince doğranmış ıspanak yaprakları, un ve kabartma tozu eklenerek yoğurulur. Hazırlanan hamur yağlanmış kalıba dökülür ve ısıtılmış fırında 30-35 dakika üzeri kızarana kadar pişirilir.

Servis Önerisi:
Fatoş Hanım bu tarifte dip not olarak hamurun üzerine bol susam serpilip pişirilebilir demiş. Ben de öyle yaptım, ayrıca çörekotu da ekledim. Pişen keki oda ısısında ılıklaşınca kalıptan çıkarmalısınız, sıcakken dağılabilir. İstediğiniz şekilde dilimleyip servis edebilirsiniz. Geniş bir tepside pişirdiyseniz değişik şekilli kalıplar yardımı ile kesip öyle sunabilirsiniz. Yanında yoğurt ile tüketebilirsiniz. Ama en güzeli çay ile servis etmek... Benden söylemesi...

Afiyet olsun!

11 Mart 2008 Salı

Önemli Bir Duyuru...

" İnsan insana lazımdır " der eskiler... Gerçekten de çok doğru. Günümüzde bazı duyarlılıklar değerlerini kaybetmeye başladı iyiden iyiye, ancak yine de bıkmadan usanmadan çorbaya tuz katmaya çalışanlar / çabalayanlar var.
Geleneksel blog ziyaretlerimi yaparken, geçen akşam, Pastacıkız'ın sayfasında gördüğüm anlamlı bir girişimi bildirmek istiyorum :
LÖSDER (Lösemili Çocukları Koruma Derneği) yararına 25-26-27 Nisan 2008 günlerinde Feshane'de bir kermes düzenleniyor. KK Kulübü (Kadınlar Kulübü) üyelerinin katkıları ile gerçekleşecek kermesten elde edilecek gelir LÖSDER'e bağışlanacak.
Tüm detayları www.pastacikiz.com sayfasından öğrenebilirsiniz.
Çorbaya katacağımız / katabileceğimiz her tuz tanesi çok önemli.
İlgilerinize...

Özel Sos

Merhabalar, bloguma birşeyler ekleyemeyeli neredeyse bir ay olmak üzere. Yoğun zamanlar yaşıyorum, yorgunluktan hiç ilgilenemedim. Kusura bakmayın.
Mutfakta da vakit geçiremiyorum çok fazla, geçen hafta sonu Cafe Sardunya (Nilay)'da tarifini gördüğüm Yaban Mersinli Tepsi Keki'ni denedim. Nilay'ın emeğine ve ellerine sağlık, süper bir kek oldu. Pofuduk, leziz... Merak edenler için: www.cafesardunya.blogspot.com... Mutlaka denemenizi öneriyorum. Nilay'a tekrar teşekkürler.

Geçen günlerde akşam öğünlerimi genelde sandöviç ile geçiştirdim. Sos denemeleri için mükemmeller :) İşim gereği zaman zaman özel davetlere, yemeklere katılıyorum. Değişik yemekler, soslar, tatlılar ve sunum çeşitleri keşfetmek için birebir :) Patronlardan özür diliyorum :))
Bir toplantı-öğle yemeğinde Divan'a gitmiştik. Divan'da schnitzel yiyenler bilir yanında çok lezzetli bir patates salatası servis edilir. Sosuna bayılırım hep. Yemek yerken mutlaka damak testi yapmaya çalışırım, içerisinde ne var testi. Damağımın algıladığı tatları aklımda tutmaya gayret eder sonra en kısa zamanda evde denerim. Ya aynı tadı bulurum ya da bazı eklemeler ile biraz farklı hale getiririm. İşimi yok bu kadının diyorsunuz büyük ihtimalle... Aksine var hem de çoookkkk işim var ama merak işte :))
Duran Sandviç'in de kullandığı değişik bir sos var, turşulu filan şöööyle. O da çok leziz. Sandöviç akşamlarımdan birinde Divan'ın ve Duran Sandviç'in soslarını kendimce, damak hafızası yolu ile birleştirmeyi denedim, bence çok başarılı oldu. Özellikle tavuk etine çok yakışacağını düşünüyorum. Malzemeleri lüks bulabilirsiniz belki, zaman zaman böyle lüksler yaşatmalıyız sevdiklerimize ve kendimize :) Yine hepsi göz kararı...

Malzemeler:
Mayonez
Curry Sos (Kühne)
Kornişon turşu (Kühne Alman Tipi olursa daha iyi)
Dereotu
Sarımsak tozu (İstenirse)
Tuz/Vegeta (Gerekirse)

Yapılışı:
Kornişon turşu olabilecek en küçük şekilde doğranır, dereotu kıyılır. Mayonez ve curry sosu ile karıştırılır. Dilerseniz tuz/vegeta ve sarımsak tozu ekleyebilirsiniz.

Servis Önerisi:
Soğuk sandöviç hazırlarken ekmeklere sürüp diğer malzemeleri üzerine koyabilirsiniz. Tavuk ızgara yanında küçük bir sos tabağına koyarak sunabilirsiniz. Kanepelerde değerlendirebilirsiniz. Haşlanmış patates ile harmanlayarak garnitür yapabilirsiniz.

Afiyet olsun !